Geçen hafta Arapgir Kaymakamlığı, Arapgir Belediye Başkanlığı ve Arapgir Kültür Derneği’nin işbirliği sonucu gerçekleştirilen ve son derece verimli geçen toplantı ile ilgili olarak olumlu yankılar sürüyor. Toplantıya katılan dernek başkanları, işadamları ve bürokratlar ile hemşehrilerimiz Arapgir’in sorunlarının, bugüne kadar yapılan ve bundan sonra yapılacak olan çalışmaların değerlendirildiği toplantının olumlu sonuçlarının en kısa zamanda alınacağından umutlu olduklarını belirtiyorlar.

Bu toplantıda Malatya Valisi Vasip Şahin’in Arapgirli işadamları, bürokratlar ve dernek yöneticileri ile tanışmasının da son derece yararlı olduğuna dikkat çekilirken; Vali Şahin’in de bu toplantıdan memnunluk duyduğu bildiriliyor.

Toplantının bir değerlendirmesini yapan Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu “Biz dedik, birlik olduk. Böylesi muhteşem bir organizasyonun gerçekleşmesine katkı sağlayanların emeklerine sağlık, teşekkür ederiz.” derken, toplantıyla ilgili mutluluğunu Arapgir Postası okurlarıyla paylaşmayı bir sorumluluk olarak algıladığını söyledi. 

Haluk Cömertoğlu yaptığı açıklamada şu değerlendirmelerde bulundu:

“Arapgirliler olarak istişare etmek üzere  birlikte yola çıktık ve bu yolda Sayın Valimiz bizlere önderlik etti. Geçmişimize atıfta bulunarak “İSTİKBAL KÖKLERDEDİR” dedi ve bu söylemiyle bizleri son derece onurlandırdı. Son yıllarda başlatmış olduğumuz restorasyon çalışmalarımıza ve kültürel faaliyetlerimize tam destek olacağının sözünü verdi. Bu sözü verdiren ve bizim davetimize icabet eden  salondaki tüm hemşerilerime ve sayın Kaymakamımıza sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Gerçekten de  yaptığımız bu buluşma  bizi de onurlandırdı ve dört yıldır geceyi gündüzümüze katarak koşturduğumuz  toplantılarımız arasında en verimli toplantılarımızdan birisi oldu.  ÇEKÜL Vakfı Başkanı Sayın Prof. Dr. Metin Sözen hocamızın aramızda bulunması da toplantılarımıza ayrı bir değer kattı. Değerli iş adamlarımız, Akademisyenlerimiz  ve

Bürokratlarımızın, gözlerinin içi gülen sevecen ve Arapgir Sevdalısı insanlarımızın emrinde olmak, Arapgir’in mazisine uzanan, geleceğine ışık tutan, günlük sorunlarını tespit ederek çözüm üreten toplantılar yapmak ne mübarek, ne kadar sevabı bol olan organizasyonlardır. Buna gönülden inanmak ve ortak akıl bilinciyle böylesine başarılı çalışmaları rutin hale getirerek devam ettirmemiz gerektiği düşüncesindeyiz.

Sahip olduğumuz medeniyetimizi,  Yukarı Fırat Havzası’nı, kültürümüzü, ilmimizi, birlikte yaşamı, üretim ve tasarruf anlayışımızı, misafirperverlik yönümüzü, komşusunu aziz, insanını kıymetli tutan,  malını emanet bilen Arapgir’e has kültürümüzü anlayabilsek ve anlatabilsek, bu sinerjiyle  turizm kenti olabilsek. Restore ettirdiğimiz konakları butik konak olarak işletmecileriyle buluşturup birer yaşayan kültür elçileri, birer Arapgir mutfağı, folklor icra merkezleri, musiki – fasıl konakları, stres atma yerleri haline getirebilsek işte o zaman Arapgir’imize  ayrı bir değer katacağız. Bünyesinden çıkardığı Paşaları, meşhur üzümü, enfes yemekleri ile nam salmış Arapgir, ilmi ile de  dünyanın en eski yerleşim yerlerinin başında gelmektedir. İlçemizin, görünen ve görünmeyen zengin mirası ve tarihi, kültürel değerleri, el sanatlarıyla  da büyük bir potansiyele sahip olduğuna inanmaktayız.

Bunun için tarih ve kültür turizmini canlandırmak üzere hazırladığımız birbirinden değerli projeleri hayata geçirmek amacıyla Kaymakamlık ve KUDEB başta olmak üzere bütün kurumlarla sıkı bir iş birliğine giderek yoğun bir çalışma hamlesi başlattık. Arapgir’in son dört yıl içerisinde kabuk değiştirmeye başladığı, bu değişimi yaşarken de hiçbir konunun dışlanmadığını, yemek kültürüyle, yöresel ürünlerin pazarlarda temsiliyle, folklorik özellikleriyle, müzik ve halkoyunlarıyla, tarih ve kültür mirasıyla, kadim değerleriyle bir bütünlük içerisinde tam bir kalkınma modeli uygulanmaktadır. Artık dünyada ülkeler değil Tarihi Kentler yarışıyor. Biz de şanlı geçmişimizle yarışa devam eden kentlerden birisiyiz. Tarihi ve kültürel varlıklarımızı fark ediyoruz, envanter kayıtlarımızı oluşturduk, yenilerini kayıt altına almaya devam ediyoruz. Kimlikli ve yaşanılır bir kent olma yolunda koşar adımlarla yürümeye başladık.

İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden Prof. Dr. Gülen Çağdaş,  Prof Dr. Kemal Kutgün Eyüpgiller ve ekibine,  ilçenin imar planını hazırlayan Prof. Dr. Mehmet Ocakçı ve Doç. Dr. Engin Eyüpoğlu ile ekibine, bu çalışmalarda bizlere  desteklerini esirgemeyen Arapgir Kültür Derneği’ne, bizi satırlarına taşıyan Arapgir Postası Gazetesi sahibine ve çalışanlarına teşekkür ederim.

Belediye olarak Arapgir’in yüzyıllardır önü alınamayan büyük bir göç yaşadığını bilmekteyiz. Yetişmiş insan kaynağımızı ve sermaye gücümüzü başka kentlere göndermiş olmamızın verdiği imkansızlıklar ve buna bağlı olarak ortaya çıkan sıkıntılarla mücadele etmekteyiz. Üretkenliğin kayba uğradığı, olumsuz bir dedikodu kültürünün şehri tesiri altında tutarak tüketen, hazırcı bir anlayışın hakim olduğu bir toplum yapısının oluştuğunu düşünmekteyim. Bu sorunun çözümünün ise yine yıllara bağlı olarak uzun soluklu çalışmalarla mümkün olacağını, dışarıya entegre olmak ama, içerideki insanımızla motive olarak turizm ve üretim eksenli ortak düşünceden geçeceğine inanıyorum. Turizm pastasından daha fazla pay almak için belediye olarak başta temsil ve tanıtım faaliyetleri olmak üzere tarihi eserlerin restore edilerek gün yüzüne çıkartılması, ilçeye kent müzesi kurulması, modern şehirciliğin gerektirdiği temel ilkelere önem vererek mevcut varlıklarımızı iyi bir şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz.

Eski dönemin borçlarından ve kuralsızlıklarından kaynaklanan ciddi bir maddi sıkıntı ile karşı karşıya olduğumuzun, ancak kendi imkanlarımızla bir yandan borçları ödemeye, bir yandan da ilçeye kalıcı yatırım ve hizmetler yapmaya devam ediyoruz.  Alt yapıda 40 yıl önce yapılan içme suyu ana isale hattını gözeden depolara kadar belediyeye külfet getirmeden, Cenab- ı Allahımızın ve dostlarımızın yardımlarıyla halkımızın hizmetine sunduk. Bu sistem ilçeyi bir asır hizmet edecek kapasitededir. Yıllardır arsaların satıldığı, fakat yolları ve diğer alt yapı hizmetleri yapılmadan yerleşime açılan bölgelerdeki olumsuzlukları giderdik. Yeni mahalle sanayi sitesi civarı,  Mehmet Akif mahallesinin büyük bir kısmı, Çobanlı mahallesi Türüdü deresine kadar olan alanda kanalizasyon ve içme suyu şebekelerini tamamen yeniledik.  2013 yılında da Berenge deresi üzerinde kamulaştırdığımız alana arıtma sistemini inşa ederek yeni yaptığımız ana kolektör hatlarını buraya kavuşturarak büyük bir çevre temizliği yapmış olacağız.

Sosyal barışı sağlama adına çok şeyin yapıldığı Arapgir’de ve bölgemizde bugüne kadar her etnik kökenden insanların barış içerisinde yaşadıkları bir şehir oluğunu, kardeşlik ortamının sağlanmasında belediyenin tavrının önemli olduğunu biliyoruz. Biz her kesimden insanları kucaklıyoruz. Herkesin doğduğu yere, diline, dinine, inancına saygı duyarak sosyal barışı sağlamaya çalışan bir belediyecilik yapmak için mücadele ediyoruz. Bu güne kadarki hizmetlerimizde hiç partizan bir tavrımız olmamıştır. Hizmetlerden önceliğimiz ihtiyaçlar ve imkanlardır. Halkımıza bize yakın ve uzak diyebileceğimiz bir tutum içerisine girmedik.

Arapgir Tarihi İpek Yolu’nun durak kentlerinden birisidir. Bu özeliği ile hem tarih, hem kültür, hem de ekonomisinde yaşadığı canlılık ile Karadeniz ve Akdeniz bölgesi arasında köprü vazifesi üstlenmiş; huzur ve sükunetin hakim olduğu yaşanılabilir bir şehirdir.”