CEHENNEMİN ÇAĞIRDIĞI KİMSELER


Allah-u Teâlâ insanları, Allah’a, peygambere, Kur’an’a ve ahirete iman etmeye, kendisine teslim olmaya, amel-i salih işlemeye, haramları terketmeye, helalleri işlemeye ve böylece rahmet-i ilahiyeye nail olarak, cennette cemalini görmeye çağırıyor.



Resulullah (SAV) insanları, Allah’a, peygamber olarak kendisine, Kur’an’a ve ahirete iman etmeye, sünnetlerini beğenerek yaşamaya, Kur’an ahlakı ile ahlaklanmaya, iyilik yapan, kötülüklerden kaçan iyi bir Müslüman ve ümmet olmaya davet ederek, şefaatine nail olmaya ve cennette kendisine komşu olmaya çağırıyor.



Kur’an-ı Kerim insanları, Allah’a, peygambere, Kur’an-ı Kerim’in Allah kelamı olduğuna, hükümlerinin kıyamete kadar geçeri olduğuna, Allah tarafından insanlara bir öğüt olarak gönderildiğine, Kur’an’ı okumaya, anlamaya ve amel etmeye davet ederek, şefaatçi olmaya ve cennete çağırıyor.



İslam âlimleri insanları, Allah’a, peygambere, Kur’an’a ve ahirete iman etmeye, dinin emirlerini yerine getirerek ve yasaklarından da kaçınarak Allah’a iyi bir kul ve Resulullah (SAV)’e de iyi bir ümmet olarak cennete girmeye çağırıyorlar.



“(Resûlüm!) Şimdi sen güzelce sabret.” (Meariç – 5)



“Doğrusu onlar, o azabı uzak görüyorlar.” (Meariç – 6)



Kıyametin kopmasını ve tekrar dirilerek Allah’ın huzurunda toplanmayı ve dünya hayatının hesabını vermeyi, iyilerin cennete girerek mükâfata nail olmasını ve kötülerinde cehenneme girerek cezalarını çekmesini uzak görüyorlar. Hatta müşrikler bunların olmasına ihtimal bile vermiyorlar.



“Biz ise onu yakın görmekteyiz.” (Meariç – 7)



Allah insanları ikaz ederek bunun onların sandığı kadar uzak olmadığını ve pek yakın olduğunu bildirmiştir. Çünkü dünya sürekli ve büyük bir hızla kendi ekseni etrafında dönmektedir. En yaşlı insan dahi ömrünün ne kadar çabuk geçtiğinden şikayetçidir. Göz açıp yumuncaya kadar ömür gelip geçiyor. Kıyamette bizlere öylece yaklaşıyor.



O gün gökyüzü, erimiş maden gibi olur.” (Meariç – 8)



Kıyametin koptuğu an, kıyametin dehşeti ile masmavi olan gökyüzünün erimiş bir madene döneceğini Allah bizlere bildirmektedir.



“Dağlar da atılmış yüne döner.” (Meariç – 9)



Allah-u Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’de kıyametin kopması anında, dağlar büyük bir patlama ile patlayarak, hallaç pamuğu gibi atılacağını ve yeryüzünün de dümdüz olacağını bildirmektedir.



“Dost, dostu sormaz.” (Meariç – 10)



Kıyametin kopmasından sonra, insanlar yeniden dirilterek mahşer yerinde toplandıkları zaman, o günün dehşeti altında kalan insanlar artık kendini kurtarma çaba ve gayretine girecektir. Kendi nefsini kurtarmanın dışında, gözü hiçbir şeyi görmeyecektir. En yakınları dahi olsa kimse kimsenin hal ve hatırını sormayacak ve soramayacaktır. Ana, baba, çocuklar, akrabalar, komşular ve arkadaşlar biribirine rastlayacaklar. Fakat kendi derdine düştüğü için kimse kimseyle ilgilenemeyecektir



“Birbirlerine gösterilirler (fakat herkes kendi derdindedir).



Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından (kurtuluş için), oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde kim varsa hepsini fidye olarak versin de, tek kendini kurtarsın. (Meariç: 11 - 14)



Kıyametin ve mahşerin dehşetini gören insanlar, kendilerini kurtarabilmek için malik oldukları her şeylerini vermek isteyecektir. Fakat bunun kendilerine hiçbir faydası olmayacaktır.



“Bilinmeli ki, o (cehennem) alevlenen bir ateştir.” (Meariç – 15)



“Derileri kavurup soyar.” (Meariç – 16)



Kavrulup soyuldukça da alttan hemen yeni derileri gelir ki, müstehak oldukları cehennem azabını tatmaya devam etsinler. Cehennemde yanarak kül olma ve kurtulma yoktur.



 “Yüz çevirip geri dönen, (servet) toplayıp yığan kimseyi (cehennem kendine) çağırır!” (Meariç: 17 – 18)



Allah, cehenneme hitaben, ”Doydun mu?” deyince cehennem “Daha yok mu?” diyerek cevap verir. Bazı insanlar “Müşrikler ve günahkârlar o kadar çok ki, onlar cehennemi doldurur. Cehennemde bize yer kalmaz.” gibi sözlerle kendilerini aldatmaktadırlar.



“Gerçekten insan, pek hırslı (ve sabırsız) yaratılmıştır.” (Meariç – 19)



“Kendisine fenalık dokunduğunda sızlanır, feryat eder.” (Meariç – 20)



“Ona imkân verildiğinde ise pinti kesilir.” (Meariç – 21)



Dünyada fırsatlar verildi. Fakat kıymetini bilen olmadı. Malı Allah yolunda harcamadı cimrilik ve pintilik ederek sakladı ve yığdı. Ahiret âleminde, cimri ve pintilerin başlarına gelecekleri bildiği için Resulullah (SAV) de “Yarab! Cimrilikten ve pintilikten sana sığınırım.” diyerek dua etmiştir.



 


Editör : izzettinaslan
Site: ..:: Arapgir Postası ::..
URL: http://www.malatyayabakis.com//yazdir.asp?bolum=256