ADAM OLMANIN İLK ADIMLARI


Çocuklarımıza ADAM OLMANIN YOLLARI’nı tarif ederken ilk uygulayacağımız husus, aile içerisinde ve yakın toplumdaki insanlarla OLUMLU BAĞLAR KURABİLME’yi öğretmek, benimsetmek ve yaşatmaktır. Kişiliğin gelişip olgunlaşması, etraftaki insanlarla iyi arkadaşlık, iyi komşuluk, iyi işbirliği yapabilmekle başlar.



Kişilik sahibi olmak, doğuştan gelen yeteneklerin eğitim ve öğretimle geliştirilip, çevrenin olumsuz etkilerinden korunmasıyla gerçekleşir.



Çocuklarımızın OLGUN KİŞİLİK kazanabilmeleri için birçok deneyimlerden geçirilmeleri gerekir. Onlara destek verirken yapacakları deneyimlerin devamlılığını ihmal etmemeliyiz. Anne ve babanın küçük bir ihmali çocuklarımızın söz dinlememeye, büyüklerini saymamaya, küçüklerini korumamaya yönelecekleri davranışların belirtilerini vermelerine sebep olur. Günler geçtikçe, büyüdükçe yaşlarına göre edindikleri bilgilerle, aldıkları eğitimlerle, görgüleri artırılıp insanlık meziyetleri pekiştirilip, olgunlaşmalara yönlendirilmezlerse kendilerinden hiç beklemediğiniz kötü davranışlarla karşılaşınca şaşırıp kalırsınız.



İYİ BİR İNSAN OLMANIN ÖZELLİKLERİ çoktur. İyinin ve iyiliğin de sınırı yoktur. Unutmayalım ki bir insan ne kadar iyi olursa olsun, mutlaka bu iyilik derecesinden daha da yüksek iyiler vardır. Bunun için yetişkinler olarak hepimize birden büyük sorumluluklar düşmektedir. İşin başında, her şeyden önce çocuklarımıza İYİ BİR AİLE HAYATININ DAYANDIĞI TEMEL İLKELER’i kavratmamız şarttır.



Çocuklarımız, aile bireylerinin görev ve sorumluluklarını çok iyi öğrenip, benimseyip ve bunları yaşadıkları zaman ADAM OLMANIN İLK ADIMLARI’nı atmaya başlayacaklardır. Önce kendimize düşen görevleri biz hakkıyla yerine getirirsek gerçek usulde sorumluluklarımızı bilirsek, çocuklarımız da bizleri ÖRNEK ALACAK ve ona göre yeteneklerini kendi sorumlulukları üzerinde yoğunlaştıracaklardır.



Mutlu bir aile hayatının karşılıklı sevgi ve saygıya dayandığını kavramayan ve hoşgörürlük içerisinde DEMOKRATİK YAŞAM KURALLARI’nın uygulandığını görmeyen çocuklardan hiçbir olumlu davranış beklenemez.



Söz dinlemeyen, annesini, babasını, aile büyüklerini saymayan akrabalar, komşular ve arkadaşları arasında güzel davranışlar gösteremeyen tekrar tekrar söylendiği halde hiç tınmayan, kendi sorumluluğundaki işleri yapmayan gençler, iyi yetiştirilmemiş, bir yerlerde EĞİTİMLERİ NOKSAN BIRAKILMIŞ çocuklardır.



Olgun, kişilik sahibi, karakterli kişilere bir söz söylemek yeterlidir. Kendilerine söylenileni bir defada hemen yapar, istenileni yerine getirirler. Sözlerinde dururlar. EĞİTİLMİŞ İNSAN OLMANIN ÖZELLİKLERİ’ni kendilerinde toplamışlardır.



Çocuklarımızı ADAM OLMAYA ilk adımlarını attırmaya çalışırken, toplum düzenini korumak, saygıyı sevgiyi her şeyin üstünde tutmak KALP KIRMAMAK amacımız olmalıdır.



Kişiler arasındaki duyuş ve anlayış farklılıklarına saygı gösterenler İNSANLIK HARCI ile yoğrulmuş olanlardır. Çocuklarımızı insanlık harcı ile yoğurmak, bütün davranışlarında gerçekçi, dürüst, SÖZÜNE GÜVENİLİR İNSAN’lar olarak yetiştirmek kadar anne ve babaya mutluluk verecek başka bir duygu olamaz.



İnsan olmanın ilk adımı SAYGI’dır. Saygılı davranmak en büyük meziyettir. SAYGI, SEVGİ ve NEZAKET insan olmanın, uygarlığın belirtisidir. Saygıdan, sevgiden, nezaketten, ferasetten nasibini almamış olanlar insanlığın inceliklerini kavrayamazlar. Ferasetsiz olanlar medeniyetlerin yüce katlarına çıkamazlar. Sevgisizlik, saygısızlık, nezaketsizlik bütün kötülüklerin kapısını çalar, bütün mülhazesizlikleri ortaya dökerler. Nezaketsizlik kapılarından girip çıkanlara söz anlatabilmek mümkün değildir.



Çocuklarımıza önce kendi yakın çevrelerinin özelliklerini ve olanaklarını, sonra böylece geniş çevresini de dikkate alarak insanlar arasındaki dayanışmanın esaslarını kavratmak adam olmaları bakımından oldukça büyük önem taşımaktadır. Bu önemin benimsenerek İNSANCA YAŞAMANIN ASLI’na inilmesi, sözün sohbetin kurallarına saygı gösterilmesi ADAM OLMANIN İLK ADIMLARI’nın atılacağı yolları açar. Böylece açılmış olan bu yollarda yürüyebilen insanlar:



1-Birbirlerini severler.



2-Sevgi ve saygıda kusur etmezler.



3-Sözlerinde dururlar.



4-Kendilerinden istenileni yerine getirirler, söylenilenleri ikiletmezler.



5-Şereflerini düşünür, onurlarını, itibarlarını korurlar.



6-Kendilerine güvenirler.



7-Toplumun değer yargılarını benimserler.



8-Olaylardan ibret almayı bilirler.



9-İşin mahiyetini sezer, attıkları imzanın değerini verir ve bu değeri korurlar.



10-İnsanların incinip üzülmelerini istemez, kalp kırmazlar.



11-Yalan söylemezler, şikayet etmezler.



12-Çalışmanın önemini kavrarlar, düzenli, tertipli çalışmaktan zevk alırlar.



13-Sağlıklarına dikkat eder, çevre sağlığının korunmasında görevlerini bilir ve yaparlar.



14-Kendilerini beğenip, bilgiçlik taslamazlar. Başkalarına karşı kendilerini övmezler. Kimseyi hor görmezler.



15-İyilik yapmayı severler, riyakarlık yapmazlar.



16-Emanete hıyanet etmezler. Tamahkâr olmazlar.



17-Büyüklerini sever, sayar ve onların güzel hallerini benimser, kalplerini kuvvetlendirirler.



18-Benliklerini yıkar, kibirli olmaz, boş fikirleri, gereksiz davaları kalbinden atar, gönülleri de güzel şeylere karşı arzular uyandırırlar.



19-İnsanlardan gelen sıkıntılara, darlıklara katlanır, göğüs gerer, tahammül eder, kimseye düşmanlık etmez, kin beslemez, incitmez, kul hakkından korunurlar.



20-Hısım-akrabanın, konu-komşunun haklarını gözetir, onların gönüllerini alır, helalleşmeyi benimserler.



21-Her zaman, her hususta dikkatli olur, batıl ve hurafelerden uzak dururlar.



22-Kutsal değerlere ve milli duygulara önem verirler.



23-Temiz, huzurlu ve medeni bir toplum hayatının gelişmesine ve devamlılığına gayret ederler.



24-Kendi değer ve vakarlarını bilir, diline (konuştuklarına) dikkat ederler.



25-Devamlı ağırbaşlı olur, her şeyde tedbiri elden bırakmaz, düşünceden ve şereflerini koruma duygusundan ödün vermezler.



26-Hafiflik sayılacak, ciddiyetten uzak, düzensiz, gereksiz hareketler yapmazlar; böyle yapanlardan beri dururlar.



27-Gönüllerinde kin ve nefret, hainlik ve düşmanlık duyguları yaşatmazlar.



28-Milletin haklarını gözetir, kutsal değerleri korur, namusumu, şerefi ve ulusal duyguları töhmetten korumak için çaba gösterirler.



29-Fikirlerinde, tutumlarında, bütün davranışlarında kuvvetli, dayanıklı, sağlam olmaya, inançlarında köklü bulunmaya gayret eder; gevşeklikten, kuvvetsizlikten, tembellikten kaçınmaya, insanlık yolunda, toplum uğrunda metanetler göstermeye çalışırlar.



30-Adam olmaya ilk adımların atmaya başlayan insanlar önce uyanık bir ruha, tertemiz ayna gibi bir VİCDAN’a sahip olurlar. Kendi benliklerini içinde yaşadıkları ortamın mutluluğuna adar, geleceğini düşünerek insanlığın gerektirdiği hükümleri uygulamaya azami ölçüde gayretler gösterirler.



Adam olmaya adımlar atarak ADAM OLMA YOLU’nda yürümek isteyenler bilgileri, davranışlarıyla bütünleştirerek ahlâka, adaba ait güzel düşüncelerle, güzel sözlerle çevrelerine uyum sağlamalıdırlar.



Kalplerini birbirlerine yaklaştırmakta hassasiyetler göstermeyen toplum bireylerinin aralarında kardeşlikten, yardımlaşmaktan, dayanışmadan söz edilemez. Böyle bir toplumda İNSANLIK FAZİLETLERİ körelir. İnsanlık faziletleri körelmiş TOPLUMSAL TERBİYE’sini kaybetmiş kişilerden hangi sorumluluğu, hangi adamlığı bekleyeceğiz..!



İlk görüşte, ilk bakışta ve sıradan insanlarla her karşılaşma anlarında sevgi ve saygı uyandıran, güler yüz gösteren, selam veren, selam alan, gönüllere dolan, konuşması tatlı, sohbetleri çok hoş, mütevazi, dostlarına vefalı, akrabalarına, komşularına karşı kusur etmeyen, yardıma koşan, çocuklarının terbiyesi, eğitimi sağlığı ve geleceği için canla başla çalışan vatansever insanlar, ADAM OLMA YOLU’nda yürümeyi başarmış olan insanlardır.



 



 



 


Editör : metinözgen
Site: ..:: Arapgir Postası ::..
URL: http://www.malatyayabakis.com//yazdir.asp?bolum=252