BELED SURESİ

Bismillâhirrahmânirrahîm

  1 – Bu beldeye ki,

  2 – Sen bu beldedesin,

  3 – Babaya ve ondan meydana gelen çocuğa,  yemin ederim ki,

  4 – Biz, insanı (yüzyüze geleceği nice) zorluklar içinde yarattık.

  5 – İnsan, hiç kimsenin kendisine güç yetiremeyeceğini mi sanıyor?

  6 – «Pek çok mal harcadım» diyor. 

        (Resulullah (SAV)’e düşmanlık uğrunda, müşriklerin yaptıkları harcamalar.)

  7 – Kimse onu görmedi mi sanıyor?

  8 – Biz ona iki göz,

  9 – Bir dil ve iki dudak vermedik mi?

10 – Ona (doğru-eğri) iki yolu göstermedik mi?     

11 – Fakat o, sarp yokuşu aşamadı.

12 – O sarp yokuş nedir bilir misin?

13 – Köle azat etmek veya

14 – Açlık gününde yakını olan

15 – Bir yetimi,

16 – Yahut aç-açık bir yoksulu doyurmaktır.

17 – Sonra iman edenlerden, birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden ve birbirlerine acımayı öğütleyenlerden olmaktır.

18 – İşte bunlar sağdakilerdir. 

19 – Âyetlerimizi inkâr edenler ise işte onlar soldakilerdir.

20 – Cezaları, kapıları üzerlerine sımsıkı kapatılmış bir ateştir.

“Biz, insanı (yüzyüze geleceği nice) zorluklar içinde yarattık.”

Hastalıklar, iman etme ve imanında sebat etme, amel-i salih işlemek, nefis ve şeytan ile mücadele etmek, Allah yolunda cihad etmek, çalışarak helalinden mal kazanmak ve Allah yolunda harcamak gibi zorluklar içinde yarattık.

“İnsan, hiç kimsenin kendisine güç yetiremeyeceğini mi sanıyor?

Allah’ın gücü ve kudreti her şeye ve herkese yeter. Mikroplar sebep oldukları hastalıklar ile insanı hasta etmekte, güç ve kuvvetten düşürerek yatağa düşürmekte, sakat bırakmakta ve hatta öldürmektedir. Şeytan, vesveseleri, hile ve tuzakları ile insanları aldatmakta, dünya ve ahirette aşağıların en aşağısına düşürmektedir.

“Biz ona iki göz, bir dil ve iki dudak vermedik mi?”

Allah’ın azametini görerek ibadet etmesi, yarattığı güzellikleri ve verdiği nimetleri görerek hamd etmesi için her insana iki tane göz verdik. Allah’ı zikretmek, Kur’an okumak ve güzel konuşarak meramını anlatmak, insanlara iyilikle emredip, kötülüklerden uzaklaştırmak ve nasihat etmek için bir dil ve iki dudak verdik.

“Ona (doğru-eğri) iki yolu göstermedik mi?”     

Peygamberler, ilah kitaplar, Allah’ın veli ve âlim kulları ile insanlara doğru yolu gösterdik ki Allah’a kulluk ve ibadet ederek, önlerindeki sarp yokuşları kolayca aşabilsinler.

“Fakat o, sarp yokuşu aşamadı.”

Atletizmde engelli koşuların yapıldığı yerdeki sporcuların önüne konulan engeller gibi, cennete koşanların da önlerine birçok sarp yokuşlu engeller konulmuştur. Allah-u Teâlâ insanları üstün vasıflarla donattıktan sora, onlara peygamberlerin rehberliğinde “Rabbinizin bağışına ve takvâ sahipleri için hazırlanmış olup genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun!” (Al-i İmran – 133) buyurmuştur.

İnsanları cennete götüren yol: Canını ve malını Allah yolunda harcama, ihtiyaç sahiplerine borç verme, borçluyu ödemelerinde sıkıştırmama, haram lokma yememek ve kul haklarına tecavüz etmemek gibi sarp yokuşlarla doludur.

“O sarp yokuş nedir bilir misin?”

            Hacda, Nur Dağı’ndaki, Hıra Mağarası’na ve Sevr Dağı’ndaki, Sevr Mağarası’na çıkan sarp yokuşlar gibi hatta onlardan daha da zorlu olan yokuşlardır.

İnsanları, Allah’ın rızasına, Resulullah (SAV)’in şefaatine ve cennete ulaştıracak olan o sarp yokuş Köle azat etmek, açlık gününde yakını olan bir yetimi ve aç-açık bir yoksulu doyurmaktır. İman edenlerden, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenlerden ve birbirlerine acımayı ve merhameti öğütleyenlerden olmaktır. İşte bunlar sarp yokuşu aşan sağdakilerdir.

Sarp yokuşu aşanların mükâfatları:

Allah’ın rızası, Resulullah (SAV)’in şefaati, cennet ve cennetteki nimetleridir. Âyetlerimizi inkâr edenler ise işte onlar sarp yokuşu aşamayan soldakilerdir.

Sarp yokuşu aşamayanların cezaları:

Allah’ın rahmetinden, Resulullah (SAV)’in şefaatinden ve cennete girmekten mahrum kalmak ve kapıları üzerlerine sımsıkı kapatılmış bir cehennem ateşidir.