HAYALLERİMİZİ ÇALANLAR


Yazılarımızı günlük olaylardan alıyoruz. Kimi zaman bizzat yaşadığımız hadiseler, kimi zaman hatıralar, kimi zaman da sizden gelen istekler doğrultusunda yazıyoruz.



Bu hafta ki makalemizin konusunu, geçenlerde izlediğim bir haber oluşturuyor. Televizyonda, özel sipariş çorap üreten bir imalathaneyi gösteriyordu. Kısaca haber şöyle:



Özel siparişle, özel ölçülerde çorap üreten bir imalathane. Tamamen bilgisayar yardımı ile üretim yapılıyor. Her şey tam otomatik. Bunun yanı sıra çalışan insanlar da var tabi.



Firma işi abartmış. İlanı aşk edenler için bile özel çorap yapmışlar. İsteyen herkes istediğini yazdırabiliyor çoraplarına. 16 lira ile 50 lira arasında bir fiyatla satılıyor. Haber böylece uzayıp gidiyordu.



Aklıma hemen Arapgir geldi. Nasıl gelmesin? Hemen her devirde, fabrika kurulacak, muhabbeti olmuş. Birileri çıkmış, fabrika kuracağız, imalathane kuracağız deyip durmuş… Bizleri heyecanlandırmış, umutlandırmış, hayal kurmamıza sebep olmuşlar… Ya sonra?



Önce yer almışlar, plan proje çizilmiş, işe girişmişler. Bizi iyice inandırmışlar… Hatta iddialara göre, daha ileri gidip devletten teşvik bile alanları var arasında… Makineler getirenleri bile gördük…



Üç beş ay geçiyor aradan, ha açıldı ha açılacak… Sonra bir gece bir bakıyorsunuz, hepsi yalan olmuş… Gemisini yüzdüren kaptan hesabı, aldıkları teşvik, üzerine çöktükleri arsa yanlarına kâr kalıyor. Hatta gidip başka yere yatırım yapıyorlar…



Yanlış anlaşılmasın kimsenin malında mülkünde gözümüz yok! Allah versin…



Peki ya bizim hayallerimiz…



Ya bizim umutlarımız…



Ya Arapgir...



Ya biz…



Ayıp değil mi? İnsan kuldan utanmaz mı? Hadi kuldan utanmaz, Allah’tan da mı korkmaz? Devlet bilmez, millet bir şey diyemez, peki huzûru mahşerde de sorulmaz mı?



Kimseye; “Niye Arapgir’e yatırım yapmıyorsun?” diyemeyiz. Öyle ya, insanların mal ortağı değiliz. Hâkeza kimsenin keyfine kahya da değiliz.



Ancak! Eğer ağzınızdan bir söz çıkarsa, kusura bakmayın bu artık sizi de bizi de bağlar. Bir ilçe dolusu insanın ümidini, güvenini, hayalini, planını boşa çıkartamazsınız.



Oldu ki başaramadınız. Oldu ki; “olduramadınız”. O zaman yiğitçe, mertçe, erkekçe hareket edeceksiniz. Çıkacaksınız milletin karşısına; Japonya Başbakanı Naoto Kan’ın yaptığı gibi, samimiyetle, ağlaya ağlaya, “Özür dileyeceksiniz”.



Haftaya görüşmek üzere...



 


Editör : sadikbaskaya
Site: ..:: Arapgir Postası ::..
URL: http://www.malatyayabakis.com//yazdir.asp?bolum=231