SORUNLARIN ÇÖZÜMLENİŞ BİÇİMİ


Önemli olan sorun yaratmamaktır. Eğitimde süreklik, tutarlılık ve denge bozulduğu zaman sorunlar ortaya çıkar. Bütün sorunlar, uygulanması gereken yöntemlerin yerinde, zamanında ve usulünce kullanılmamasından ortaya çıkar.



Çocukların gerek derslerine, gerekse evde sorumlu oldukları işlere karşı istekli, özenli ve duyarlı olmaları, doğru – dürüst çalışmaları, çevrenin çocuklara karşı tutumlarına bağlıdır. Eğer çocuklar çevrelerinde yaşayan insanlar arasında çıkan sorunların çözülerek olumlu sonuçlara ulaştığını görürlerse bunları örnek alırlar. Şayet anne ve baba yaşamları sürecindeki sorunlara iyi hazırlanırlarsa elbette çocuklarını yetiştirme yöntemlerini de ona göre kullanacaklardır. Çocuklar böylece karşılaşacakları sorunların üstesinden gelme çabası göstermeye meyilli olacaklardır. Eğer evdeki sorunlar çocuklara değişik yansıtılıyor, bazı şeyler gizleniyor, yalan söyleniyor, gereksiz korukların yaşanmasına sebep olunuyorsa, çocukların güvenleri sarsılır. Sorunlar içerisinden yeni yeni sorunlar türemeye başlar. Hele hele de en önemlisi çocuğun bir kişiliğinin olduğu düşünülmüyorsa, aile içerisinde bir yerinin bulunduğuna önem verilmiyorsa, yaşına göre çocukluğunu yaşabilmesine fırsatlar verilmiyorsa sorunlar üst üste yığılır kalır.



Annelik babalık sanatının püf noktası çocuklarının sorunsuz büyümelerini sağlamaktır. Çocuklarının sağlıklı kişilik gelişimi için gerekli olan psikolojik temel ihtiyaçlarının giderilmemesi sonucunda çeşit çeşit davranış bozukluklarının ortaya çıkacağını bilmeyenler çok zorda kalırlar. Psikolojik ihtiyaçların yerinde, zamanında ve doğru olarak karşılanmaması sorunlar yaratır. Yanlış verilen bir ceza çocukta aşağılık duygusu geliştirebilir. Hep ceza, hep aşağılama silik bir kişilik yapısını ortaya getirir. Saldırgan davranışlar gösteren çocukların durumunu gerçekten araştırırsanız bunların sevgi ve hoşgörüye dayalı bir aile ortamında yetişmemiş olduklarını göreceksiniz.



Aile içerisinde dengeli ve etkili bir sorumluluk paylaşımı oldukça önemlidir. Aile etkinliklerine bireylerin hepsi yeteneklerine göre katılmazlarsa, ailede demokratik bir ortam yaşanmazsa, sorunların çözümlenişi rayından çıkar.



Sorunların çözümleniş biçiminde sıkı kontrol ve baskıyı ön plana çıkaranlar devamlı kaybederler. Disiplin zannedilen sıkı kontrol ve baskı – şiddet daha çok sorunlar doğuruyor. Ailede sağlıklı bir disiplin anlayışının yerleşmesi için güven duygusunun gelişmiş olması şarttır.



Çocuklarınızın sorunlarının çözümünü düşünürken:



1-Çocuklarınızla paylaştığınız günlük zamanınızı çoğaltınız.



2-Onların fiziksel – bedensel ihtiyaçlarıyla beraber duygusal ihtiyaçlarına da önem veriniz.



3-Ailenin daha iyi bir yaşam koşullarına erişmesini sağlamaya çalışırken duygu ve düşüncelerinizi çocuklarınızla paylaşınız. Onların fikirlerini hafife almayınız.



4-Çocuklarınıza sağlıklı ve üretken bir kişilik kazandırma gayretiniz, onların bütün her türlü sorunların üstesinden gelmelerine yön vereceğini unutmayınız.



5-Sıkı bir baskı – katı bir disiplin sorunları çözmez, ancak çocuğun varlığını hiçe sayar, onun düzgün gelişebilmesini engeller. Farkında olmadan bu durumlara düşmemeye çok dikkatler göstermelisiniz.



6-Çocuk yetiştirmenin çok zor, çok büyük bir sorumluluk olduğunun bilincinde olmalısınız. Çocuğun kişilik gelişimini asla hafife almamalısınız. Daha çocuk, daha küçük deyip geçerseniz çok aldanmış olursunuz.



7-Çocuğunuzdan beklediğiniz davranışları önce açıklayarak, birebir öğretiniz. Sonra çeşitli örnekler sunarak seçim yapabilmesine fırsatlar hazırlayınız.



8-Bağırıp çağırmadan, kızmadan, tokatlamadan, kulağını çekmeden çocuğunuzun yanlışlarının sizin üzerinizde bıraktığı etkileri anlayabilmesi için azami sabırla duygularınızı birer birer açık açık ifade etmelisiniz.



9-Hem başarılarının hem de başarısızlıklarının sonuçlarını yaşamasına izin verin, aynı zamanda olumlu ve olumsuz davranışlarının çevre üzerindeki etkilerini görmesini sağlayınız.



10-Olumlu etkilerin sonuçlarından hız ve destek almalarına, bunların çocuklarınıza ilham kaynağı olmasına çalışınız. Olumsuz etkilerin sonuçlarından da pişmanlık duygularına yönlendiriniz. Her şeyin öncesinde onların en büyük güven kaynağının kendiniz olduğunuzu unutmadan çocuklarınıza bu güveni vermeye çalışınız.



Sonuç olarak; istemediğiniz davranışları yasaklamadan önce sebeplerinizi mutlaka açıklayınız. Çocuğunuza ne söylediğiniz veya ne söyleyeceğiniz değil, SÖYLEMEK İSTEDİĞİNİZİ NASIL SÖYLEYECEĞİNİZ önemlidir. Neler öğretmek istediğinizi bilmek kadar, bunları nasıl öğreteceğinizi bilmenizde ayrıca çok önem taşımaktadır. Çocuğunuzun yanlışlarını yakalayıp cezalandırmak yerine, onun doğrularını görüp, takdir eder ve ödüllendirirseniz sorunlarınızın ortadan kalktığını göreceksiniz.



 


Editör : metinözgen
Site: ..:: Arapgir Postası ::..
URL: http://www.malatyayabakis.com//yazdir.asp?bolum=228