Geçenlerde bir yakınım borç para istedi. Nedenini sorduğumda “İşte o televizyonda bir ilaç var ya. Her derde deva imiş. O ilaçtan ısmarladım. Üstelik iki alana ikide bedava veriyorlar. Ama param yetişmedi. Senden ricam bana borç para verebilir misin?” dedi.

İstenilen parada bugünki günlük kullanılan ilaçların en pahalısından iki üç kat daha fazla bir rakam.

“Ya arkadaş sen araştırdın mı, kazık yemeyesin ha!” dedim.

“Yok abi ya, bunu kullananlar anlatıyorlar en iyi doktorlara gitmişler çare bulamamışlar, ama bu ilaçla tüm dertlerinden halas olmuşlar.” Diye cevapladı.

Öyle bir inandırmışlar, öyle bir umut bağlamış ki desem ki biraz düşünelim öyle karar verelim yanlış anlayacak. Para vermek istemiyor diyecek. Zaten ilacın siparişini vermiş bile. Yıllardır ciddi ve kalıcı bir hastalığı olan eşinin iyileşeceği, ayağa kalkacağı, eski haline döneceği umudunu taşıyor, bu umutla gözleri parlıyordu.

Anladım ki bu aşamada onun umudunu kırmak doğru olmazdı. Ne pahasına olursa olsun ilacı almaya kararlıydı ve ilacı aldı.

Bir gün sonra basında aynı ilacı kullanıp ilaçtan ölenlerin haberi çıktı. İlaç yasaklandı. Buna rağmen ilacı kullandı. Hasta daha kötüye gitmeye başlayınca doktora gittiler ve ilacı kesmek zorunda kaldılar. Son yıllarda buna benzer yüzlerce olay sıralayabiliriz.

Bizler ve bu işle ilgili meslek kuruluşları, ilgili devlet kurumları yıllardır bu konularda gereken uyarıları yapmamıza rağmen maalesef kötü niyetli kişiler insanların en hassas, en kutsal ve en can alıcı duygularını sömürmeye devam etmektedirler. Bunlar çaresiz insanların umutları üzerine kurdukları saltanatlarını devam ettirirken bu tuzağa düşenler hem paralarını, hem sağlıklarını, hem de umutlarını kaybetmektedirler.

Son günlerde basında sık sık çıkan “Sahte ilaç yakalandı”, “Sahte ilaçtan öldü”, “İlaçtan sakat kaldı” olayının altında bu sahtekarlar yatmaktadır. Onun için tekrar hatırlatalım; temiz kalpli, iyi niyetli, güzel vatandaşım senin binlerce doktorun, hastanen, eczanen ve sağlık kurumların varken hala bunlara aldanman biraz aşırı saflık olmuyor mu?